7 Şubat 2011 Pazartesi

Kazanan OSB, kaybeden personel oldu...

BTSO OSB seçimleri kazasız belasız atlatıldı. Listeler delindi, karma liste oluştu, birileri ispat için karşı oy pusulasını ağabeylerine gösterdi, birileri cebine konan pusulayı sandığa attı, birileri birilerini çizdi, birileri birilerini yazdı, birileri mesaj aldı, birileri kazandı…


Ama tek bir kaybeden oldu…

O da her iki adayın da giderleri yükselttikleri gerekçesiyle hedefi olan OSB personeli… Her iki aday da üyelere sosyal tesis sözü verirken, personel giderlerinin azaltılması taahhüdünde de bulundu. Herkes dayısının eteğine koştu… Bu kaos ortamında ben de köfte, pilav, salata üçlüsünde teselli arayarak, üzerine bir de limonlu Kınık maden suyu içtim. Bu arada kapalı alanlarda uygulanan sigara yasağı da seçim stresi nedeniyle delindi… Bir baskında devletin dış borcu kapatılırdı… Olmadı…

Velhasılı olabildiğince demokratik bir seçim oldu.

Seçimin En’leri ise şöyle şekillendi:


En sportmen: İlker Biliktü (Kış olimpiyatları döneminde listeler arası geçiş yaparak slalom kabiliyetini kanıtladığı için

En agresif: Haluk Hısımcıl (Taraftarlığı holiganlık boyutuna taşıyıp kırmızı yüzüyle sağda solda tartıştığı için

En rahat: İlhan Parseker (Koltuk koltuk gezip Joker kahkahaları attığı için

En tedirgin: Ali Uğur (Başına örülen çorabın esbabı mucibesini kestiremediği için

En terleyen: Hüseyin Durmaz (Elinde geçen BTSO seçimlerinden kalma mendiliyle gezdiği için

En bitaraf: BTSO OSB personeli (Her şekilde kabak onların başında patladığı için


En bertaraf: Baran Çelik (Listeden son dakikada atıldığı için

En ‘Taş yerinde ağır’: Tahir Yılmaz (Osman Fevzi Efendi döneminden kaldığı için

En cool: Gökçin Aras (Michelin lastik model bordo montuyla seçime geldiği için

En kandırıkçı: Fahrettin Gülener (Doğumgünü olduğunu söyleyip gazetecilere fotoğrafını çektirdiği için

En artistik: Erdem Albayrak (Yaşı ilerledikçe Morgan Freeman’a benzediği için

En şaşkın: İlhan Yeşilova (Her iki listede de adı olduğu için

En bilge: Sami Bilge (Hem ismiyle musemma olduğu, hem de OSBÜK delegesi seçildiği için

En şık: Erol Kılıç (Kravatıyla uyumlu mendili olmadan asla asla çıkmadığı için

En anlaşılmaz: Fuat Alpaslan (‘Abilerimiz bize örnek olmalı’ cümlesini oluşturan kelimeleri farklı kombinasyonlarla yeniden yeniden ve yeniden kurarak 1 saat konuşabildiği için

En küskün: Hüseyin Özdilek (İki listede de yer alamadığı için

En hazır: Ali Hazır (Her yerde her şartta bulunabildiği için

En sessiz: Osman Akın (Sahibinin sesi plaklar tedavülden kalktığı için

En tırnaksız: Murat Yuvakuran (Seçim stresinden bir ömürde yenecek tırnağı iki oturumda yediği için

En şeker: Ali Tatveren (Hem Kafkas’ın sahibi olduğu için hem de Zeki Alasya’ya benzediği için

En türkücü: Abdülhalim Er (Parlak gri takım, parlak siyah ayakkabı giydiği için

En çekingen: Ali Cem Sönmez (Babasının oğlu olduğu için

En eğlenceli: Galip Sakder (Lunapark sahibi olduğu için

En ‘Sayıların Kontu’: Ahmet Özenalp (Oyları tekrar tekrar saydığı için

En reklamcı: Alper Gürsoy (Alinur Velidedeoğlu’na benzediği için

En mutlu: Cavit Çağlar (3G bağlantılı canlı yayından seçimi takip ettiği için

En kırgın: Mahmut Yılmaz (Hakkını helal etmediği için

1 yorum:

  1. Filler tepişir, çimenler ezilir... Özeti budur...

    YanıtlaSil