Suzan Sabancı Dinçer… Botox’tan mı, burun estetiğinden mi çıkaramadım…. Ama doğal olmayan bir şey var… Konuşması biraz kasmalı… Ethem dede’nin bankacılık sistemine attığı taşları havada yakalayıp, cilalayıp geri fırlatmak için mikrofonu aldı, fazla uzun konuşamadı ama şunları söyledi;
“Son dönemde dünyada büyük bir küresel kriz yaşandı. 2001-2002 finansal kriz sonrasında Türk bankacılık sektörü güçlendi. Türk bankaları bugün asli görevini yapmakta. Türkiye’de bankacılık sektörü hazineye vergi ödemiş, reel sektöre kredi vermek için birbiriyle yarışan bir sektördür. Türkiye’nin 10. ekonomi olması için sadece büyümesi değil, finansal istikrar ve sağlam altyapıya da sahip olması gerek. Bankacılık sektörünün sağlam yapısının devam etmesi gerek. 10 yıl sonra Türkiye ekonomisi bankacılık aktifleri 6 trilyon dolarlara gelecektir. Bankacılık sektörü karlı olmalı. Karı özkaynaklarına ayırmalı, özkaynaklarını da kredi olarak verebilmelidir. Bundan sonraki dönemde Türkiye’nin en önemli konusu tasarruf konusudur. Tasarruf ürünlerinin önemli rol alacağını düşünüyorum. Bankacılık sektöründe de tasarrufu öne çıkaracak çalışmalar olacaktır. Özellikle uzun vadeli tasarrufa teşvik edici bir yapı oluşmalı. Bireysel emeklilik sektörü bu noktada önemli. Sektöre kaynak getirecektir. Bununla ilgili yatırım fonları ve sigorta sektörü olarak düzenlemeleri bekliyoruz. Kobi sektörü olmazsa olmazdır. Türkiye’de de dinamik bir nüfus var. Kobi sektörüne bizim eğilmemiz lazım. Orada bir fırsat var. Kobilerin sadece banka kredileriyle büyümeleri de mümkün değil. Halka açılıp şeffaflaşmalı.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder