Bobi olarak çok şaşırdığımı itiraf etmeliyim...
Sahneye çağırdıklarında, "Yok canım daha neler" dedim...
Meğer daha daha neler varmış...
Takdir ettim...
ve huzurlarınızda devletin Bursa'daki sesi...
http://www.dailymotion.com/video/xpi7le_zirvede-devletin-sesi_news

17 Mart 2012 Cumartesi
Konukoğlu’ndan inciler…
ilk gün oturumlarından “Üretim Cephesinde Neler Oluyor?”a bence Abdülkadir Konukoğlu damgasını vurdu.
“Yeni Türk Ticaret Kanunu sağa dön hapis, sola dön hapis…”
“Fransa’da pamuk üretimi yok. İtalya’da çok az, Yunanistan’a Allah yardım eylesin”
“Adem ve Havva’dan bu yana herkes giyinir. Ama tekstil ölüye de gerek diriye de gerek”
“Herkeş biliyor…”
“Yeni Türk Ticaret Kanunu sağa dön hapis, sola dön hapis…”
“Fransa’da pamuk üretimi yok. İtalya’da çok az, Yunanistan’a Allah yardım eylesin”
“Adem ve Havva’dan bu yana herkes giyinir. Ama tekstil ölüye de gerek diriye de gerek”
“Herkeş biliyor…”
Ethem Dede’nin taşlarını Suzan Sabancı Dinçer karşıladı…
Suzan Sabancı Dinçer… Botox’tan mı, burun estetiğinden mi çıkaramadım…. Ama doğal olmayan bir şey var… Konuşması biraz kasmalı… Ethem dede’nin bankacılık sistemine attığı taşları havada yakalayıp, cilalayıp geri fırlatmak için mikrofonu aldı, fazla uzun konuşamadı ama şunları söyledi;
“Son dönemde dünyada büyük bir küresel kriz yaşandı. 2001-2002 finansal kriz sonrasında Türk bankacılık sektörü güçlendi. Türk bankaları bugün asli görevini yapmakta. Türkiye’de bankacılık sektörü hazineye vergi ödemiş, reel sektöre kredi vermek için birbiriyle yarışan bir sektördür. Türkiye’nin 10. ekonomi olması için sadece büyümesi değil, finansal istikrar ve sağlam altyapıya da sahip olması gerek. Bankacılık sektörünün sağlam yapısının devam etmesi gerek. 10 yıl sonra Türkiye ekonomisi bankacılık aktifleri 6 trilyon dolarlara gelecektir. Bankacılık sektörü karlı olmalı. Karı özkaynaklarına ayırmalı, özkaynaklarını da kredi olarak verebilmelidir. Bundan sonraki dönemde Türkiye’nin en önemli konusu tasarruf konusudur. Tasarruf ürünlerinin önemli rol alacağını düşünüyorum. Bankacılık sektöründe de tasarrufu öne çıkaracak çalışmalar olacaktır. Özellikle uzun vadeli tasarrufa teşvik edici bir yapı oluşmalı. Bireysel emeklilik sektörü bu noktada önemli. Sektöre kaynak getirecektir. Bununla ilgili yatırım fonları ve sigorta sektörü olarak düzenlemeleri bekliyoruz. Kobi sektörü olmazsa olmazdır. Türkiye’de de dinamik bir nüfus var. Kobi sektörüne bizim eğilmemiz lazım. Orada bir fırsat var. Kobilerin sadece banka kredileriyle büyümeleri de mümkün değil. Halka açılıp şeffaflaşmalı.”
“Son dönemde dünyada büyük bir küresel kriz yaşandı. 2001-2002 finansal kriz sonrasında Türk bankacılık sektörü güçlendi. Türk bankaları bugün asli görevini yapmakta. Türkiye’de bankacılık sektörü hazineye vergi ödemiş, reel sektöre kredi vermek için birbiriyle yarışan bir sektördür. Türkiye’nin 10. ekonomi olması için sadece büyümesi değil, finansal istikrar ve sağlam altyapıya da sahip olması gerek. Bankacılık sektörünün sağlam yapısının devam etmesi gerek. 10 yıl sonra Türkiye ekonomisi bankacılık aktifleri 6 trilyon dolarlara gelecektir. Bankacılık sektörü karlı olmalı. Karı özkaynaklarına ayırmalı, özkaynaklarını da kredi olarak verebilmelidir. Bundan sonraki dönemde Türkiye’nin en önemli konusu tasarruf konusudur. Tasarruf ürünlerinin önemli rol alacağını düşünüyorum. Bankacılık sektöründe de tasarrufu öne çıkaracak çalışmalar olacaktır. Özellikle uzun vadeli tasarrufa teşvik edici bir yapı oluşmalı. Bireysel emeklilik sektörü bu noktada önemli. Sektöre kaynak getirecektir. Bununla ilgili yatırım fonları ve sigorta sektörü olarak düzenlemeleri bekliyoruz. Kobi sektörü olmazsa olmazdır. Türkiye’de de dinamik bir nüfus var. Kobi sektörüne bizim eğilmemiz lazım. Orada bir fırsat var. Kobilerin sadece banka kredileriyle büyümeleri de mümkün değil. Halka açılıp şeffaflaşmalı.”
Mao’dan Tao’ya Ethem Dede ve zirveden inciler…
Eski Maocu, yeni Tao’cu Ethem Dede bir tilki fıkrası ile başladı. Ardından Osmanlı’nın kurucusu Osman Bey’e “Osmancık” diyerek Orta Asya ve Fransız İhtilali, İpek Yolu’nu de katarak derin bir tarih dersi verdi. Ethem Dede dedi ki:
“Şimdi dünyada durum ne… Kürenin kuzeyi ve batısında bireyin alabildiğine özgür, müreffeh, demokrasi içerisinde 30 bin dolar üretiyor, 40 bin dolar tüketiyor. Kapitalizmin de tarifi bu. Ürettiğinden fazlasını tüketmek. Artık yeni bir oluşum çıktı. Dünyanın güneyi birey değil hala kul. 300 dolar üretip 200 dolar tüketiyor. 7 milyar insan kapitalimin geldiği noktayı anladığından artık dünyanın her yerinde meydanlara dikiliyorlar.
Bankacılar girişimcilerin yerine geçti. Bunu aşmanın yolu Asya’nın en kıymetli kaynağı olan insanı üretken hale getirmektir. Çünkü Asyalı batılı benzeşi gibi 20-30 bin dolar üretmeye başlarsa bir bolluk dönemine geçer insanlık ve kapitalizm de düştüğü çukurdan çıkar. Asya’da demokrasi gelişecek ve oradaki insan üretmeye başlayacak. Bunun Türkiye’ye etkisi nasıl 13. Yy da lojistik yolları bizim ellimizde ve avantaj bizdeydi, şu anda da hem doğu hem batıyı bilen tek insan burada. Batılı bizimle birleşerek Asya’da demokrasiyi tesis edecek. Modern Marco Polo’lolar bize gelerek iş öğrenip oradan Asya’ya gidecektir. Bunu ne Obama, ne Sarkozy, ne de biz istesek de durdurabiliriz. Uygarlık New York’tan havalandı. İki yere konacak. Ya Hindistan’a ya da Türkiye’ye konacak. Bunun için de 73 milletin kendini bulacağı bir anayasa yapmak lazım. Amerikan anayasası Osmanlı’nın meyvesidir. Bizim coğrafyamızda bunlar var. Bir de modern devlet inşa etmemiz lazım. Bizim devlet anlayışımız devletin ve milletin birbirini kandırması üzerine kurulmuştur. Kobileri birleştirip büyüklük yaratmalıyız. Birliktelik yaratmak için şeffaflaşmamız lazım. Altımız ıslak, temizlememiz lazım. İhracat anlıktır. Marka üretip ihraç etmemiz lazım.
“Şimdi dünyada durum ne… Kürenin kuzeyi ve batısında bireyin alabildiğine özgür, müreffeh, demokrasi içerisinde 30 bin dolar üretiyor, 40 bin dolar tüketiyor. Kapitalizmin de tarifi bu. Ürettiğinden fazlasını tüketmek. Artık yeni bir oluşum çıktı. Dünyanın güneyi birey değil hala kul. 300 dolar üretip 200 dolar tüketiyor. 7 milyar insan kapitalimin geldiği noktayı anladığından artık dünyanın her yerinde meydanlara dikiliyorlar.
Bankacılar girişimcilerin yerine geçti. Bunu aşmanın yolu Asya’nın en kıymetli kaynağı olan insanı üretken hale getirmektir. Çünkü Asyalı batılı benzeşi gibi 20-30 bin dolar üretmeye başlarsa bir bolluk dönemine geçer insanlık ve kapitalizm de düştüğü çukurdan çıkar. Asya’da demokrasi gelişecek ve oradaki insan üretmeye başlayacak. Bunun Türkiye’ye etkisi nasıl 13. Yy da lojistik yolları bizim ellimizde ve avantaj bizdeydi, şu anda da hem doğu hem batıyı bilen tek insan burada. Batılı bizimle birleşerek Asya’da demokrasiyi tesis edecek. Modern Marco Polo’lolar bize gelerek iş öğrenip oradan Asya’ya gidecektir. Bunu ne Obama, ne Sarkozy, ne de biz istesek de durdurabiliriz. Uygarlık New York’tan havalandı. İki yere konacak. Ya Hindistan’a ya da Türkiye’ye konacak. Bunun için de 73 milletin kendini bulacağı bir anayasa yapmak lazım. Amerikan anayasası Osmanlı’nın meyvesidir. Bizim coğrafyamızda bunlar var. Bir de modern devlet inşa etmemiz lazım. Bizim devlet anlayışımız devletin ve milletin birbirini kandırması üzerine kurulmuştur. Kobileri birleştirip büyüklük yaratmalıyız. Birliktelik yaratmak için şeffaflaşmamız lazım. Altımız ıslak, temizlememiz lazım. İhracat anlıktır. Marka üretip ihraç etmemiz lazım.
Davos’a değil Uludağ’a hoş geldiniz… BOBİ Zirveden canlı bildiriyor…
Bursa valisi Şahabettin Harput’un “Kervan Yolda Düzülür” konseptiyle, gönüllere su serperek düzenlenmesi için sonsuz çaba gösterdiği I. Uludağ Ekonomi Zirvesi başladı. “Davos” olmak için Bursa olarak yola çıktığımız bu organizasyonda Bobi olarak ben de yerimi aldım. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın da organizasyona katılması bana olan ilgi ve alakayı kısmen azalttı. Önemsemedim. Grand Yazıcı Otel’de beklediğimden güzel bir organizasyon hazırlandığını söylemem gerek. Türkiye’nin iş dünyası babalarını ağırlayan Uludavos’ta hafta içi olması itibariyle trafik sorunu da yaşanmadı. Yarın cumartesi ve ne olacağını kimse kestiremez. Hava güzel, pistler açık… Şeytan Bobi’yi dürtse de, bugün Türkiye ekonomisine katkılarımı sunmak için organizasyonu takip edeceğim.
Dünden bu yana Bursa’da olan ve çeşitli kurum ve kuruluşlarda yaklaşık 5 ziyarette bulunan Ali Babacan açılış konuşmasında, dünkü konuşmalarından bir kokteyl sundu. Bursa Valisi Şahabettin Harput, konuşmasına “Davos’a değil Uludağ’a hoş geldiniz” diyerek başladı.
“İş Liderleri Türkiye 2023: Hedef İlk 10 Ülke” konuşlu İlk oturum şu anda start aldı ve Türkiye’nin patronlar kulübü TÜSİAD’ın demirlady’si Ümit Boyner konuşmasına başladı. “Dış ticaret açığı sürdüğü ölçüde iç tasarruf Türkiye için önemli olacaktır” diyen Boyner, verimlilik tabanlı büyüme, üretkenlik artışı, inovasyon, teknoloji yaratma, yapısal reformlar ve eğitim konusunu önündeki sehpaya yatırarak diğer konuşmacılara çok da söz bırakmadı. Kendisinden hükümete bir laf sokmasını da bekliyorum.
Oturumda ayrıca tüm esmerliğiyle Suzan Sabancı Dinçer, yeni imajı ile hacı baba Ethem Sancak, babasının kızı Begümhan Doğan Faralyalı ve Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir de yer alıyor.
Dünden bu yana Bursa’da olan ve çeşitli kurum ve kuruluşlarda yaklaşık 5 ziyarette bulunan Ali Babacan açılış konuşmasında, dünkü konuşmalarından bir kokteyl sundu. Bursa Valisi Şahabettin Harput, konuşmasına “Davos’a değil Uludağ’a hoş geldiniz” diyerek başladı.
“İş Liderleri Türkiye 2023: Hedef İlk 10 Ülke” konuşlu İlk oturum şu anda start aldı ve Türkiye’nin patronlar kulübü TÜSİAD’ın demirlady’si Ümit Boyner konuşmasına başladı. “Dış ticaret açığı sürdüğü ölçüde iç tasarruf Türkiye için önemli olacaktır” diyen Boyner, verimlilik tabanlı büyüme, üretkenlik artışı, inovasyon, teknoloji yaratma, yapısal reformlar ve eğitim konusunu önündeki sehpaya yatırarak diğer konuşmacılara çok da söz bırakmadı. Kendisinden hükümete bir laf sokmasını da bekliyorum.
Oturumda ayrıca tüm esmerliğiyle Suzan Sabancı Dinçer, yeni imajı ile hacı baba Ethem Sancak, babasının kızı Begümhan Doğan Faralyalı ve Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir de yer alıyor.
Uludağ Ekonomi Zirvesi'nden notlar...
Sevgili Bobi severler...
İki gündür Türkiye'nin Davos'u Uludağ'daydım.
Kayak hevesim tavuk gibi kursağımda kalsa da kendimi ülke ekonomisinin bekaasına adadım...
Dün erişim nedeniyle wordpress'te bulunan adresten canlı yayın yapmış olsam da, okuyamayanlar için aynı yazıları buradan da yayınlayacağım....
Bu arada dün gece düzenlenen gala yemeğinden sizlere bir de sürprizim olacak...
hadi bakalım...
İki gündür Türkiye'nin Davos'u Uludağ'daydım.
Kayak hevesim tavuk gibi kursağımda kalsa da kendimi ülke ekonomisinin bekaasına adadım...
Dün erişim nedeniyle wordpress'te bulunan adresten canlı yayın yapmış olsam da, okuyamayanlar için aynı yazıları buradan da yayınlayacağım....
Bu arada dün gece düzenlenen gala yemeğinden sizlere bir de sürprizim olacak...
hadi bakalım...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)