Kime niyet kime kısmet… Orhangazi’de Kobi’yi ararken bakınız kime rastladım…
Biraz kilo aldığı ve saçlarının gürleştiği gözlenen ünlü komedyen Steve Martin Orhangazi ilçesindeydi.
Çocukluğundan bu yana sanayinin kiri, pası, yağ kokusu, makine gürültüsü içinde olmak isteyen, ancak babasının zoruyla komedi filmlerinde rol alarak 1970’li yıllardan itibaren kariyerini bu yönde geliştiren Martin, 2000'li yıllarda yaşı gereği daha az filmde rol alır olmuş. Hal böyle olunca da hayallerini gerçekleştirmek ve magazin basınından uzak kalabilmek maksadıyla kendini İznik Gölü kenarındaki şirin ilçe Orhangazi’ye atmış.
Kendisine Türkiye’deki ilk polipropilen elyafı üreticisi olan Elsan Elyaf’ın Orhangazi’deki fabrikasında rastladım. Üzerindeki Adidas eşofmanı ve güler yüzüyle kamerama poz veren Steve Martin’in ilçede bulunduğu süre içerisinde Türkçeyi aksansız konuştuğunu, yeşili gören her Türk gibi rahat tavırlar içinde olduğunu ve bir sporcu gibi zeki, çevik ve akıllı olduğunu gözlemledim.
Karede Steve Martin’in geçmiş günlerinden iki görüntü de yer alıyor ki, Orhangazi’nin suyu, yeşili ve nispeten temiz havasının insan üzerindeki fizyolojik etkileri de böylece “Aradaki 7 farkı bulun” gibi bir bulmaca tadı veriyor.
Peki, benim ne işim vardı Elsan Elyaf’ta… Tabii ki Kobi’yi arıyordum. Ve Topbaş Ailesi’ne ait olan 560 dönümlük arazide 60 dönüm üzerine kurulmuş olan fabrikanın Kobi için iyi bir saklanma yeri olabileceğini düşündüm.

29 Kasım 2010 Pazartesi
25 Kasım 2010 Perşembe
Memleketten ilan manzaraları....
Türkiye'nin sorunu işsizlik mi, mesleksizlik mi?
Ne iş olsa yapılabilir mi?
Yatılı kalınabilir mi?
Yumoşçu kime denir?
Yalnız kalanları acımadan kiralayabilirler mi?
Ponponi iş bulmuş mudur?
Bursasporlu futbolcuların elinden başka bir iş gelir mi?
Buyrun...
Kulakları düşen Bobi şaşkınlıktan ne diyeceğini bilemeyince, rahmetli Turgut Özal gibi "No comment!" dedi...
Ne iş olsa yapılabilir mi?
Yatılı kalınabilir mi?
Yumoşçu kime denir?
Yalnız kalanları acımadan kiralayabilirler mi?
Ponponi iş bulmuş mudur?
Bursasporlu futbolcuların elinden başka bir iş gelir mi?
Buyrun...
Kulakları düşen Bobi şaşkınlıktan ne diyeceğini bilemeyince, rahmetli Turgut Özal gibi "No comment!" dedi...
Bobi Orhangazi’de…
Orhangazi ilçesi 1.6 milyar dolarlık toplam ciro ve 400 milyon dolarlık ihracat ile sıralamada pek çok ilden daha üst sıralarda yer alıyor. Çoğunluğu kendi sektörünün lideri ve lokomotifi olan Orhangazi'deki bazı işletmeler, Türkiye'deki yaklaşık üretim paylarına göre değerlendirildiğinde; Asil Çelik’in Türkiye üretiminin yüzde 65'ini, Cargill’in yüzde 50'sini, Bamesa’nın yüzde 60'nı, Döktaş’ın yüzde 42'sini, Kırpart’ın yüzde 52'sini, Polifleks’in yüzde 92'sini, Ormo’nun Nako markasıyla Türkiye üretiminin yüzde 42'sini karşıladığı görülüyor.
Orhangazi’de faaliyet gösteren Asil Çelik’te kalite karbon çelikler, az alaşımlı ve yüksek alaşımlı çelikler üretilirken, Finlandiya şirketi tarafından satın alınan eski Döktaş da ilçede Componenta A.Ş. adıyla motor gövdeleri ve otomotiv yedek parçaları üretiyor. Tekstil ve iplik sanayi alanında faaliyet gösteren Ormo Yün İplik, Okiteks, Elsan Elyaf, Sarander Tekstil gibi birçok kuruluş da ilçede tesislerinde ürettiği yün iplikleri dünya ve Türkiye pazarlarına sunuyor. Gıda sektöründe üretim yapan Cargill de mısırdan elde edilen nişasta bazlı tatlandırıcılarla sektörde önemli bir yer tutuyor. Zeytursan, Durmaz Zeytin, Namsal Gıda gibi işletmeler de gıda alanında öne çıkan firmalar.
24 Kasım 2010 Çarşamba
'Halka Arz' ederim...
“Halka Arz Seferberliği Bursa Zirvesi” dün başladı. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB), Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği (TSPAKB) ve Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO) işbirliğiyle Atatürk Kongre ve Düğün Sarayı’nda yapılan zirvenin açılış konuşmalarından iki zirve daha çıkardı.
Zaten SPK Başkanı Vedat Akgiray da, “Açılış konuşmaları kapanışa kadar sürecek galiba” diyerek sağ gösterip sol vurdu, 55 dakika konuştu. 2 saat süren açılış konuşmalarının ardından, ‘Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir’ zikri ve fikriyle 1. oturuma geçildi ve oturumda ‘Aile Şirketlerinde Kurumsallaşma ve Sürdürülebilirlik İçin Halka Açılma’ konusu tartışıldı. Oturuma listede adı yazan Torunlar Grup Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun katılmadı.
Zirvede söz alan TSPAKB Başkanı Nevzat Öztangut, İMKB Başkanı Hüseyin Erkan, SPK Başkanı Prof. Dr. Vedat Akgiray, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve BTSO Meclis Başkanı İlhan Parseker, BTSO Başkanı Celal Sönmez; şirketlerin halka açılmasının önemini anlattı. (Bu arada Hacı Vali Bey kutsal topraklarda manevi zirveye ulaşmakta olduğundan halka arz seferberliği zirvesine katılamadı.)
Hisse senedi, TL, dolar kelimeleri ve envai çeşit rakam havada uçuştu, bu durum uyuklayanlarda kabus, benim gibi iki göz, iki kulak dinleyenlerde de halka açılma isteği etkisi yarattı…
İMKB Başkanı Hüseyin Erkan şirketlerin milli servet olarak görülmesi gerektiğini söyledi ve “Böylece bekasını da düşünmek zorunda kalırız. Bu da şirketlerin sürdürülebilirliğini sağlar. ‘Bizden sonra tufan’ demek israftır” dedi.
Açılış konuşmalarının gazı ile şirket kurup halka arz edesim geldi…
Torunlar GYO ve Emlak Konut’un TV’lerde dönen reklam bombardımanının ardından şirketlerin halk açılması fikri cazip gibi görülse de hafızalara bazı acı hatıraları getirdi.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)