Yoğun bir haftanın ardından haftasonumu kuzenim Tarçın’ın yanında geçirmek için Sapanca’nın Mahmudiye Köyü’ndeki Naturköy’e gittim. O tarafa yolu düşen olursa muhakkak uğramalı. http://www.naturkoy.com.tr adresinden de ayrıntılı bilgi alınabilir. Kuzenim Tarçın’ın şanslı bir köpek olduğunu her zaman söylemişimdir. Kendisi uzun yıllar Çin’de yaşamış olan büyük dayımın “ya huyundan, ya suyundan” felsefesi ile meydana getirdiği bir Chow Chow’dur… Yurda döndükten sonra New York’a ilk ayak basan zenci gibi biraz yadırganmıştır. Kendisini severim.
Bu zamanda böyle güzel bir yerde yaşamak her köpeğin harcı değil. Yediği önünde yemediği arkasında. Kuzenim beni iyi ağırladı. Ona Bursa’daki Kobi’den ve kayıp kemikten bahsettim. Ciddi bir işadamı edasında beni hayalcilikle itham etti. “Sana burada iş ayarlayabilirim” dedi ama ben kabul etmedim. Misyonumu tamamlamam hepimiz için daha hayırlı olacaktır.
(Aslında saygılı bir köpektir, öyle her yerde dilini çıkarmaz)
Bursa turizminin sorunlarını masaya yatırdım… Masa kırıldı…
Haftanın son günü Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Güney Marmara Bölge Yürütme Kurulu Başkanı Mehmet Akkuş ’u ziyaret ettim. Gezgin bir Golden olarak ona Bursa turizmi ile ilgili önemli sorularım olacaktı. Kendisi ilginç bir insan. Bursa turizminin gelişmesi için yönetime geldiği günden bu yana çırpınıyor desem yeridir. Bursa iş dünyasında Kadirizmin son temsilcilerindendir diyebiliriz. Bir görüşmemizde de Bursa’da klip çeken Selahattin Alpay’ın bir cdsini hediye etmişti. Böyle de düşünceli…
Neden Kadirizm dedim, çünkü duvarda Kadir İnanır ile çekilmiş bir kanka fotoğraf yer alıyor. (Selahattin Alpay’la da benzer bir fotoğraf vardı ama muhterem onu asmamış, her halde evinde saklıyor.)
Kadirizm 20. yüzyılın son çeyreği ile 21. yüzyılın ilk dönemlerinde etkili olmuş bir felsefi akımdır. Bugün ise bu akım “para, güç, vatan-millet-Sakarya” bağlamında Polatizm olarak sürmektedir. Ama akımın temeli Kadirizm’dir. Bu akımda tespih olmazsa olmazdır. Tespih çekilen ezanın, verilecek cezanın sayısal ve sabırsal denkliğini kurmaya yarayan bir temsili araçtır. Bu akımda yer alabilmek için mütemadiyen beyaz gömlek giymeli, denizin üzerinde uçarken balık görmüş, gördüğüne sinirlenmiş martı gibi kanatlar gergin, kuyruk dik, gözler kısık (ki bu şekilde bakışın delici, kesici vedahi öldürücü etkisi kanıtlanmıştır), kaşlar kopmuş keman yayı gibi olmalıdır. Akım çağın da etkisiyle farklı akımlardan etkilenerek biçim değiştirse de özünde aynıdır… Metroseksüel değil, heteroseksüeldir ve aslında bu akımın temsilcileri ne kadar torna tezgah görmüş, işlenmiş gibi dursalar da doğanın o en saf halini içlerinde barındırırlar…
Uludağ muammanın peşrevinde muallakta...
Mehmet Bey tam bir turizm neferi… Odanın duvarlarında envai çeşit kılıç, silah da mevcut… Gerektiğinde kefereye haddini bildirmek için… Bu yılsonu Bursa’nın hedefi 1 milyon turisti aşmak…
Uludağ ise muammanın peşrevinde muallakta… Kamuya ait misafirhaneler, tesislerin hazırlanan proje dışında kalan kısımları yıkılacak, pistler rehabilite edilecek, Uludağ’a günübirlik gelen ve buğday arayan tavuk gibi kafasını kaldırmadan pistlerde keyfince dolanan zevat kayak yapılan yere salınmayacak, -cak, -cek… şeklinde uzayan bir risale…
Bursa’nın turizm potansiyelini konuşurken, termal turizme de değindik elbet… Sıcak suyu, hamamı, kaplıcayı yapım gereği sevmem… Kulaklarım düşer, tüylerim yapışır, bir nefes darlığı hasıl olur ki, hamam, kaplıca gibi aktivitelerin Golden taifesine göre olmadığını fiziksel olarak da kanıtlarım. O nedenle zorda kalmadıkça gitmemeye özen gösteririm.
Bursa’da otel yatırımları hızlandı
Bursa son birkaç yıldır bu alandaki yatırımlarla eski kaplıca günlerine dönmeye çalışıyor… Kentte birbiri ardına yatırım yapılırken, uluslararası otel markaları da Bursa’ya yatırımlara başladı. Örneğin geçtiğimiz aylarda açılan Marigold ilk Spa&Termal konseptli otel oldu. 30 milyon dolara yapılan otel Aslanoba ailesine ait. Bursa’nın patronu Celal Sönmez ise Çekirge-Hüsnügüzel’de arazisi kendisine ait olan alanda 35 milyon dolarlık yatırımla Termal Baia’yı kurmaya hazırlanıyor. Inter Continental Oteller Grubu ile Bursa’da önemli inşaat projelerine imza atan Öztimurlar İnşaat A.Ş. de franchise anlaşması kapsamında, 5 yıldızlı Crowne Plaza Bursa Oteli’nin yapımına başladı. Gökçen Grup’un, Sıcaksu’daki 20 milyon dolarlık otelin de 2010 yılı içerisinde açılması planlanıyor. Bunun yanı sıra Paris’i evde bırakan Hilton da Bursa’ya 2011’de geliyor. Akfen Holding’in İbis Otel inşaatı da tamamlandı diyebiliriz. Haftaiçi doluluk oranları yüzde 90’larda seyrediyor… Haftasonu bu oran düşse de kent turizm geleceğinden epey umutlu…
Şimdilik aklıma gelenler bunlar…
“Yine koptu gidiyor bu” diyenler olur diye sözün kuyruğunu buradan bağlıyorum… Konuyu ileride sündüreceğim...
Sevgili bobi,
YanıtlaSilseni takip etmek çok zevkli, yazılarını merakla bekliyorum. çok akıcı yazıyorsun... kemiği bulmanda bol şans :)))