3 Haziran 2010 Perşembe

Tam Kobi’yi buldum derken…

Kobi’ye çok yaklaşmıştım… Bu kez onu bulacak, ardından da onunla birlikte kayıp kemiğimi aramaya başlayacaktık… Bu kez nerede olduğunu çok sağlam kaynaklardan öğrendim… Yapı Kredi Bankası’nın Anadolu Buluşmaları’nın 21.’sini Bursa’da yapacaktı. Daha da güzeli Yapı Kredi’nin Kobiler için geleceği söylendi. Aceleyle Almira Otel’e gittim. Almira Otel Bursa’nın önemli toplantı ve konaklama mekanlarından biri. 10 Milyon TL'lik yatırımla baştan sona yenilendi. 20 yılı aşkın bir süredir konuklarını ağırlıyor. Genel Müdürü Ersin Yazıcı genç, başarılı bir işadamı. Kendisini otelin içerisinde oradan oraya koştururken görmeniz mümkün. Almira ise ay tutulması sırasında ayın çevresinde görünen kızıllık anlamına geliyormuş. Ben fark etmedim, sadece dolunayda dişlerim kaşınır biraz o kadar… Neyse efendim, bir koşu Almira Otel’e gittim… 


Yapı Kredi görevlileri çok kibar karşıladılar beni… Alt kattaki salonda hınca hınç bir kalabalık… Bir yandan da “Küçük olamam, büyümek istiyorum” diye bangır bangır çalan ve sürekli aynı cümlenin tekrarlandığı bir müzik… Şüpheli gözlerle etrafı süzdüm, birkaç bankacıyla konuştum… Kobi’yi sorduğum bir bankacı elini ileri doğru uzatıp, “İşte orada, hepsi Kobi” dedi… Otelin barıyla adamın durduğu mesafe arasını ölçüp alkol kokusundan ne kadar etkilenmiş olabileceğini hesaplamaya çalıştım… Elini uzattığı yerde metrekare başına neredeyse 10 adam düşüyordu… Toplantı başladı, ben Kobi’yle ilgili muhakkak bir bilgi alabileceğimden emin, en önde yerimi aldım…
Yapı Kredi Başekonomisti Doç. Dr. Cevdet Akçay konuşmaya başladı… Saniyede 5 kelime ortalamasını bozmadan; “Bizim tahminimiz 2010 yılı sonunda Türkiye 5.6 büyüme rakamına ulaşacak. 2011’de iyiye gidecek. Bu geriye sıçrama etkisi olacak. Ondan sonra ise Türkiye’de büyümenin finansmanı problemi başlayacak. Büyümeyi finanse etmek için bankaların çıkıp uluslararası piyasalardan düzgün koşullarda borçlanabilmesi lazım ki o borçlanmayı ülke içine getirip Kobi’lere aktarsın. Ya da yabancı yatırımcılar Türkiye’yi çok cazip görsün, bono, hisse alıp buraya yatırım getirsin. Bu olursa Türkiye çok çabuk büyür aksi halde sıkıntı çekeriz” dedi…  
Yaklaşık 1 dakikada tamamlanan bu cümlede kulağıma çalınan Kobi kelimesine kulaklarım dikildi… Arkama dönüp baktım, salonda 100 kişi… Hangisi Kobi…
En sonunda toplantıyı düzenleyen görevlilerden birine sordum… “Katılımcıların hepsi Kobi” dedi. “Olmaz öyle şey” dedim, “Kobi bir tanedir.”
Sonra görevli Yapı Kredi’nin “Küçük olamam büyümek istiyorum” kampanyasından bahsetti. “Buradakiler büyümek isteyenler” dedi…
Kafamda yine o reklam müziği çalmaya başladı… Bir grup için düzenlenen toplu terapi seansına geldiğimi anlamamsa uzun sürmedi… Koskocaman, yaşını başını almış, eli yüzü düzgün bir sürü adam toplanmış, “Küçük olamam büyümek istiyorum” diye çalan şarkıya tempo tutuyorsa, bu işin benim Kobi’mle ilgisi yoktur, bunların bana da bir faydası olamaz, diye düşünerek oradan hızla uzaklaştım… 

To be continued... 

1 yorum:

  1. Bobi, almira otel hakkında söylediklerinde ne kadar haklısın. Bir kere ben de oradaki ödül törenine katılmıştım. ve yemek yemekten töreni izleyemedim bile heleeee ıspanak yatağında dana fileto harikaydı. aşçılarını burdan tebrik ediyorum ve bir dahaki törene çağrılmayı abırsızlıkla bekliyorum :))) acelem vardı tatlı kalamamıştım ama aklım tatlıda kaldı... :)) yazıların harika. belki bir gün almira otelde karşılaşırız?

    YanıtlaSil